Allah’ım beni nefsim ile baş başa bırakma, Allah’ım seni unutturacak hiçbir şeyi bana musallat ettirtme. Dua ile başladığım bu yazımda ‘’Ben ve Nefsim’’ ile ilgili bir makale kaleme alacağım. Nefis bizi esir almamalıdır. Yüce Allah’ı unutturtmamalı ve uzaklaştırtmamalıdır. Dolaysıyla Nefsimize O kadar hâkim olmalıyız ki hiçbir zaman onun esiri ve kölesi olmamalıyız.
Nefis nedir? Şöyle bir anlatalım. Nefis; En büyük düşmanımızdır. İçimizdeki bütün kötü isteklerdir, süflî arzulara duyulan meyildir. İnsanı Allah’tan uzaklaştıran bütün şeytani hisler, neftsen ibarettir. Dünya, yaratıldığı günden beri kulların kulluk değerinin tespit edildiği bir imtihan dershanesidir. Bu sebeple insanoğlu hem kötülüklerle donatılmıştır hem de iyiliklerle… Yine bu sebepledir ki nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye, yâni tasavvufî eğitim şarttır. Nefsi yenmek için imanlı ve güçlü olmalıyız. Haşr süresi 9.ayette şöyle belirtmiştir; ‘’Nefsini tamahkârlığından koruyan kimseler, saadete ererler.” Dolaysıyla her konuda nefsimize hâkim olmalıyız.
Nefis nerden çıkmıştır şöyle bir hatırlayalım. Nefis olmasaydı insan rütbesinde değil, melek olurduk. Oysa kâmil bir insanın rütbe ve değeri, meleklerden üstündür. Öyle ki Allah, insanı yarattığında bütün melekleri toplamış ve insana secde etmelerini emretmiştir. Kıskançlık ve kibir göstererek bu emri yerine getirmeyen şeytanı da huzurundan kovmuştur. Böyle yüce bir makamın, yani insanlık şerefinin elbette ki büyük bir bedeli olmalıdır. Nitekim insanoğlu, işte bu bedeli ödemek ve özündeki bu cevheri parıldatmak için bu dünyaya gönderilmiştir. Tabiî kimi gayret içinde oluyor, kimi de olmuyor. İşte bunun en güzel şekilde tespiti için Cenâb-ı Hak bu dünyayı bir imtihan âlemi yapmıştır. Buyurmuştur ki: «O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır…» (el-Mülk, 2) Bizlerde Allah’a kulluk görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için kuran-ı kerim ve Hz. Muhammed (s.a.v) yolundan ayrılmamak gerekir.
Nefsimizi nasıl yenmeliyiz? Nefsimiz ile nasıl mücadele etmeliyiz? Gibi sorularımızın cevabını şöyle açıklayalım. Nefisler ancak fücurun zıddı olan takva ve ihlâs ile temizlenir. Takva, her şeyden önce nefsani arzuları köreltmektir. Fıtrattaki Allah’ın vermiş olduğu istidat ve güzellikleri inkişaf ettirip Allah’a güzel bir kul olabilmektir. Yâni takva, Kur’an ve Sünneti hayatın her safhasına aksettirmek ve böylece Cenâb-ı Hak’la huzur bulabilmektir. Hz. Muhammed (s.a.v) şöyle buyurmuştur; ‘’En mukaddes savaş, insanın nefsine galip gelmesidir.” Dolaysıyla nefsimizi yenerek galip gelmemiz bizim için kurtuluştur. Hiçbir zaman Nefsin aklımızın önüne geçmesine izin vermeyelim.